O ölen 11 işçiden biri olmamak için ne cefalar çekiyoruz, ey insanlık?
Ölen 11 işçiden değil de, cesetlerinin üzerine dikilecek otelde konaklamak için veya oraya kurulacak alış-veriş merkezinden alış-veriş yapabilmek için ne badireler atlatıyoruz, ey ahali?
Biz niye okuyoruz/okuduk kardeşler? Oturduğumuz evlerin, iş yerlerinin, plazaların altında bizim canımız, kanımız olmasın diye mi?
Kar yağarken, akşam vakti; kaldıkları çadırda yanarak ölen biz olmayalım diye değil mi bunca çaba. Annemizin, babamızın, kendimizin çabası...
İmkanımız var ve biz çabalıyoruz... Çabalamaya dahi imkanı olmayan? Ölüyor. Yanarak...
O imkanı yaratmaya çalışan da... Harç parası çıksın diye, hamallık yapan da ölüyor, karda kışta şantiyede kalmak zorunda olan da...
O imkanı yaratmaya çalışan da... Harç parası çıksın diye, hamallık yapan da ölüyor, karda kışta şantiyede kalmak zorunda olan da...
Biz... O hamalın öldüğü yerlere ya bir turistik gezi vesilesiyle ya da düğün-dernek için gidenlereniz. Biz o şantiyenin üzerine kurulacak alış-veriş merkezlerinde kardeşimizi, sevgilimizi vb. eğlendirenlerdeniz...
Biz galiba sadece bir sebepten ötürü okuyoruz... Daha iyi yaşamak için değil, daha iyi ölmek için...
TT Arena yapılırken 2 işçi hayatını kaybetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Geçen sene Fenerbahçe-Galatasaray'ı orada yendiğinde ne kadar sevinmiştim. Galatasaray bu sene Fenerbahçe'yi yendiğinde, taraftarları ne de çok sevinmişti...
Okuyoruz, niye? Para saymayı çok mu seviyoruz(iktisat, işletme), parayla temel hak satmayı çok mu istiyoruz(sağlık, eğitim hakkı / doktor, hemşire, öğretmen), icraya gitmek, bu kokuşmuş adaletin bekçiliğini yapmak tek hedefimiz mi?(avukat, hakim, savcı) Biz, kötü ölmek istemediğimiz için, kötü yaşamayı seçenlerdeniz...
Sorumluluk edinmemiz bu yüzdendir, bir kişiye ya da bir yere bağlanmalarımız bu nedendendir, ailemize olan saygımız ya da onların bize bağlılığı bu yüzdendir... Etrafımızı şekillendirmemiz bu yüzdendir.
En kötü biz öleceğiz... Yavaş yavaş, acı çekerek... Yalnız... 11 kişi değil, tek başımıza... Binlerce kez... Belki de her gün binlerce kez...
11 işçiyi ne zaman unuturuz? Unuttuk bile... Tuzla'da 2-3 sene boyunca neredeyse her hafta bir insan ölüyordu, unuttuk. Zonguldak'ta 26 kişiydi yanlış hatırlamıyorsam(bak, unutmuşuz) maden ocaklarında öldü, unuttuk. Sırtında yüküyle, har(a)ç parası için hamallık yapan öğrenci öldü, unuttuk. Gölcük'ü, Düzce'yi, Van'ı unuttuk.
Siyasi bir çekişmenin sonucunda yaşamadıysak o "kötü" ölümleri, unuttuk.
Unutmakla kalmadık. Üstünde oturduk, yedik, içtik, eğlendik...
Afiyet olsun, iyi eğlenceler... Bahşişimiz(Sadakamız) bol olsun...
Kanla besleniyor, bütün ülke... Kan kusmamız dileğiyle...
Kanla besleniyor, bütün ülke... Kan kusmamız dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder