21 Ocak 2012

Gerçek

Martin Eden için yazarı Jack London: "Martin Eden için neden üzlmeyeyim? Martin Eden bendim. Martin Eden bir bireyci idi ben ise bir sosyalist. İşte bu yüzden ben yaşamaya devam ediyorum ve işte bu yüzden Martin Eden öldü. Martin Eden, başkalarının ihtiyaçlarının farkına varamayan aşırı bir bireycidir. Hayalleri kaybolduğunda uğruna yaşayacağı hiçbir şey kalmaz."

Hayalleri ne üzerine kurduğumuzun, hayati bir önemi var demek ki. Ve gerçekler, en küçük gerçekler, en acımasızı ve en acıtıcı gerçekler; en güzel ve en büyük ve en gerçeğe yakın hayallerimizden daha gerçekler...

Herkesin gerçeği var. Doğrusu değil, gerçeği. Ama insan doğrularıyla yaşar. O yüzden hayal kırıklığı bir zorunluluktur.

Gerçeği umut beslese? Öfke harekete geçirse? Hayal kırıklığı üretmeye yardımcı olsa? Ölmesek? Öldürmesek?

En büyük gerçek: ölüm! Ölüm, en az bir kişi için hayal kırıklığı! Hayat? Hayal ve onun kırıklıkları.

Vedalar bir sonu tarif eder. Ama son veda diye bir şey yoktur. Bu kadar çok bitirip, başlatmaya gücünüz varsa; başka şeyler için de gücünüz vardır. Hadi bakalım! Bitirmenin ergen övüncünü yaşayacağınıza, başlatmanın haklı kıvancıyla tanışın...

Umut edersin, hayal kırıklığı yaşarsın, öfkelenirsin... Aslında hayat böyle geçer. Ama böyle geçmeyecekmiş gibi yaşanır. İşte böyle geçmeyecek gibi yaşamanın sebebi vardır. Düşünmek ve üretmek zor gelir. Aslında hayatın böyle geçtiğini kanıksarsan bu yazdığım tüm aşamalarda da üretirsin. Ama ne üretirsin?

Savaş mı, barış mı? Sevgi mi, nefret mi? Para mı, bilgi mi? Formül mü, karmaşa mı? Düzen mi, kaos mu? Yaşam mı, ölüm mü?

Temelde var olan hissiyattır. Ama temeli sağlamlaştıran ve bir yapı haline getiren şey tecrübelerdir. Tecrübeler, üretim sonucu oluşurlar. Tecrübeleriniz, kendi ürettiklerinizle şekillensin dostlar. Buna vakit ayırın. İleride lazım olur. Lazım olduğunda bulamayınca hayal kırıklıklarınız büyük ve büyük olduğu kadar da sahte olmasın. Acının değerini yazmıştık önceki vakitlerde(http://gelipartt.blogspot.com/2011/12/ac.html) Hayal kırıklıklarınıza sahip çıkın... Onlar sizin gerçekleriniz... Doğrularınız sizi bırakabilir ama gerçeklerinizi isteseniz de bırakamazsınız...

 İyi günler...

Hiç yorum yok: