13 Ocak 2011

devam niteliğinde..

7 aydır buradayım..neresi mi ? üniversiteyi bitirmiş olmanın, şehrimi bırakıp her şeyin başlangıcı olan ( ama benim yada içimdeki hangi bense onun en gerçeği olduğuna inandığımın yok olduğu ) yere dönmüş olmanın, kitap sayfalarından çıkıp reel işsizliğin, dostsuzluğun, uzak kalmışlığın ve hep bir özlem sarmalının içinde olduğum gerçeğinin tam ortası..

Kaskatı bir zaman var!akmıyor sanki..her anını duyuyorum fakat yaşayamıyorum her şeyin hep aynı olduğu acımasız bir zaman burası ! burası benim yalnızlığım ..

Ağır ağır geçiyor her gün hani yavaş çekim anlar olur ya filmlerde işte ben o çekimleri 7 aydır yaşıyorum o anki 1 dakika ne uzundur öyle değimli oysa ben uzun zamandır bir saat gibi gelen 1 dakikayla 7 ay geçirdim ve de süreç bitmiş değil..

Çok değiştim !farkında olmaksızın bu hengamede değişivermişim yalnızlık iyi vurdu yüzüme şöyle bir etrafımda döndü kamera etrafım geçmişim..Neler yaşamışım neymişim kimmişim ? evet bir kimlik sorunu yaşıyorum bu doğru sanırdım ki kendimi biliyorum ne istiyorum ne yapıyorum her şeyin hakimi sanıyordum ama yanılmışım! o karmaşanın değil bu sadeliğin içinde değiştim ben !

Orda duyduklarım insanların sesiydi dışardakilerdi.ve ben onlara kulak verdim!şimdi kendimleyim.. neşeli bir insandım gerçi hala öyleyim ama bu potansiyeli dışarı çıkaramıyorum pek fazla : )komiktim ben iyiydim kalp kıramazdım yardım ederdim dert dinlerdim çok gülerdim ama hüzünlenirdim de kavgalarım vardı benim !hatta bi ara zeki olduğuma falan da inandım :)ayrıca çok da masumdum utangaç zarif kimse için kötü düşünemezdim saftım : )tercihimdi :)temizdim salaktım da ..:) ve de güzel..

Döndüm ve baktım ki , geldim ve gördüm ki öyle miyim değil miyim bilemedim !eğer öyleyse niye şimdi öyle değilim ? ne oldu ?eğer gerçekten öyle olsaydım bu kadar değişebilir miydim ? hiç bir şey bilemiyorum kafam karışık..benim içimde o kadar çok ben var ki bazen bir konuşuyolar kendileri öyle hareketlerle dışa vuruyorlar ki ne olduğumu şaşırıyorum! akıllı aptal güzel masum fettan çirkef naif utangaç arsız! sevgi’li miyim yoksa çok mu nefret doluyum !

Ben burada o kadar çok hepsiyim ki hep biri gibi olmak istenirdi ya peki “ben” nasıl olunacaktı ??

Öyle değil mi küçüklükten beri hep birilerini örnek alırdık anne baba yan komşunun çocuğu oyundaki güçlü erkek güzel kız kitap kahramanı masal kahramanı..hep iyi şeylere özenirdik..kimse ben kötü olcam demezdi herhalde : )bir gün prenses olurduk bir gün de savaşçı güçlü biri..başka ruhları kuşanırdık içimize.oysaki nasıl bulabilirdik ki kendimizi ?ya da niye çoğul konuşuyorsam ! bu benim öz eleştirim bu benim hesaplaşmam!evet hep iyi olmak istedim güler yüzlü sevgi dolu zaten haleti ruhiyem de öyleydi bakmayın sadece istedim değil yapım da buydu! yani sanırım : )kalp kırmamayı seçtim elimden geldiğince üzmemeyi hiç kin beslemedim küsmedim..yapamam sandım hayatta olmaz dediğim şeyler oldu bana çok tuhaf gelen şeyleri yaptım yada görünmez el beni buna zorladı bilmiyorum : ) işe en yakınlarımdan başladım ..kırdım kırıldım ağır konuştum ağır işittim küstüm !o zaman tüm benliğimi yitirmiş mi oldum yoksa bastırdığım gerçek ben mi çıktı ortaya? Bilmiyorum..aynadaki kız çok tanıdık ama aynı değil ! hani derler ya içinin güzelliği yüzüne yansımış diye işte ben o yansımayı kaybettim!

kim bilir belki günün birinde katil bile olabilirim! hatta katle içimdeki gregorlardan başlayabilirim ne dersiniz? sizce hangisinden başlamalı : )

Hiç yorum yok: